Dipnot
Son iki Avrupa Şampiyonası’nda final oynayan ve Olimpiyatlarda adını son dörde yazdırarak tarihi bir başarıya imza atan Hollanda’nın bu etapta da hedefi madalya. En son Guidetti ile bunu başaran ekip,geçtiğimiz sezon ise yine Çin ve Brezilya’yla aynı gruba düşmüş ve galibiyet alamadan finallere veda etmişti.
Bunun yanı sıra Hollanda, 2004 senesinden beri bu turnuvayı (WGP) kazanabilen Amerika ve Brezilya dışındaki tek takım.
Bu sene,üç kayıpla 3. basamakta turu tamamlayan Portakallar yenilgilerini Brezilya,ABD ve İtalya karşısında aldı. Hollanda; Belçika,Sırbistan ve Türkiye ile oynadığı beş setlik üç maçla finallerin en çok tie-break oynayan takımı. Son hafta yedek ağırlıklı kadroyla yer alan Çin’i yenmeleri yarınki maç için pek anlam ifade etmiyor olsa da;final altısındaki rakiplerine karşı 3 galibiyet,2 mağlubiyet almış durumdalar.
Turun iki haftasını evlerinde iki farklı şehirde oynayan ekibin en parlak mücadelelerinden biri yine destekçilerini arkalarında hissederek oynadıkları Sırbistan maçı oldu. 2-0’dan dönüp maçı alan Hollanda,o gün neden orada olduklarını göstermenin yanı sıra çok uzun bir süre sonra Sırbistan’ı mağlup etmeyi de başardı. Bu oyunun aksine,ABD ve Brezilya karşısında ise oyuna tutunamadılar.
Hollanda’nın dev rakiplere karşı en büyük eksikliği rotasyon. Oyuncuları dinlendirmek ya da farklı varyasyonlar denemek oldukça zor. Nika Daalderop alt jenerasyonun en ümit vaad edenlerinden. Bu sezon İtalya’da Djkema ile birlikte oynayacak olması ise onun gelişimi için büyük şans.
İlk çıkış yakaladıkları dönemde Guidetti faktörü Hollanda Milli Takımı’nı adeta uçurmuştu.İlk sezonunu Avrupa Oyunları üçüncüsü olarak açan tecrübeli antrenör jübilesini Olimpiyat dördüncülüğü ile yapmıştı.
Guidetti aslında yıllardır birlikte oynayan kadroya yepyeni bir kostüm tasarlamıştı ve rakipler neye uğradığını şaşırmıştı.İşte bu “yenilik” avantajı seneden seneye gücünü kaybediyor. Çünkü Boskovic,Zhu gibi isimlerin dahi durdurulduğu bu alanda onlara direnmek için iyi bir teknik analizin yanı sıra iyi bir yedek kulübesi de şart.
Hollanda’da bu sezon Robin De Kruijf’in yokluğu zaten dar olan rotasyonu iyice küçülterek can sıktı. İmoco’da tam da ritim bulmuş ve blok-hücum etkinliğini arttırmışken henüz bir sene olmadan tekrar uzun süreli bir sakatlık yaşaması hem kulübünü hem ülkesini bir oyuncu eksikliğinden daha zor duruma soktu. Sahadaki duruşu ve verdiği katkıyla Robin,şüphesiz ki Hollanda’nın yeni nesilde çıkardığı en özel yeteneklerden ve bir oyuncudan çok daha fazlası.
Analiz
Bu son etapta yine elini taşın altına koyması gereken isim Lonneke Sloetjes. Bundan dört sene önce Almanya’da formasını giydiği takımla Challenge Kupası için mücadele eden Lonneke’nin geldiği konum ve bu yükseliş aslında çoğu oyuncunun rüyası. Ama öyle bir dönemden geçiyoruz ki en iyilerin arasında daimi olarak en iyini ortaya koymadıkça neler yaptığın çok da hatırlanmıyor. Yine de Lonneke,takımı için elinden geleni yapacak karakterde bir oyuncu ve çalışarak neler yapılabileceğinin en güzel kanıtlarından biri ta kendisi…
Takımın köşeler için üç ana alternatifi var. Buijs, Balkestein ve çapraz olup köşeye çekilme furyasından kurtulamayan Plak. Plak, Lonneke’nin olmadığı dönemde 2 numara olarak forma giydi ve daha sonrasında da hem smaçör hem pasör çaprazı olarak tura devam etti. Bu onun için avantajlı olsa da takımda aslında birbirinden çok farklı iki işi üstlenebilecek tek bir isim olmamalı. Bu durumun farkında olan Koç Morrison’un Daalderop, Lohuis ve Jasper’i oyunun içine daha çok sokma çabasında olduğu görülüyor. 96-97-98 doğumlu olan bu isimlerin daha çok sorumluluk almaları,bu arenalarda daha çok yer almaları, başarıların devamı için ilk gereken şey olsa gerek.
Takım servis karşılama konusunda zaman zaman zorlanabiliyor;bu durumda da Belien ve zaten takımın yenisi olan Koolhaas’a hücum koridoru yaratmak mümkün olmuyor.Belien’in takımın en skorer ikinci oyuncusu olduğunu düşünürsek, Buijs-Plak hattı ofansif olarak çok daha iyi görünse de sahada “çöpçü” diye tabir edilen;manşeti-defansı öne çıkan ve oyunu toparlayıp yeni atak yapma fırsatı kazandıran köşe oyuncularının varlığı gerekiyor. Bu nokta da tecrübeli kaptan Balkestein sorumluluğu alacak ilk isim olacak gibi gözüküyor.Maret,en iyi defansçılar arasında birinci sırada yer alıyor.
Çin’e karşı Çin’de kazanmak da son şampiyon Brezilya’yı yenmek de hiç kolay değil fakat geçtiğimiz sezonki WGP de hiç beklenilen tarz bir finalle sonlanmamıştı. Hiçbir maçın telafisi olmadığı bu dönemde;tek bir maç en iyinizi sergilemek bile bir sonraki tur için yeterli olabilir.
Hollanda’nın da rakiplerine kıyasla istatistiksel olarak öne çıkan bir tarafı yok. Oyunu daha paylaşarak,ihtiyaç anında,sayıya sıkıştığında çapraza yüklenerek;Robin’in varlığında daha da çok ortalardan verim alarak oynayan bir takım Hollanda.Buijs veya Plak’ın sayı alma konusunda Lonneke’yi ne kadar rahatlatacakları ve sergileyecekleri takım oyunu, onların bu maceradaki yolculuklarının süresini belirleyen en önemli etkenlerden biri olacak.
Aslı İleri
İstatistiklerle Hollanda
En Skorer:
8)Lonneke Sloetjes 202 sayı
33)Yvon Belien 131 sayı
38)Anne Buijs 127 sayı
En İyi Smaçör:
9) Lonneke Sloetjes (175/419) %41.77 verim
En İyi Servis:
19)Lonneke Sloetjes 14 ace/ set başı 0.25 ace
En İyi Defans:
1)Maret Balkestein 113 savunma 1.98/set başı
En İyi Servis Karşılama:
6)Anne Buijs
En İyi Blokör:
7)Yvon Belien 34 blok/ set başına 0.60 blok
En İyi Pasör:
13)Laura Dijkema 8.88/set
Not: Oyuncuların isimlerinin başındaki sayılar genel sıralamada kaçıncı olduklarını göstermektedir.